pay attention to

listen to the pronunciation of pay attention to
İngilizce - Türkçe
dikkatini vermek
nazarı dikkate almak
aldırmak
önem vermek
dinleme
dikkat kesilmek
dikkat vermek
kulak vermek
kulak asmak
dinlemek
dikkat etmek

Tom Mary'nin söylediklerine dikkat etmek zorunda değil. - Tom doesn't have to pay attention to what Mary says.

Tom'un söylediklerine dikkat etmek zorunda değilsiniz. - You don't have to pay attention to what Tom says.

dikkatini ver
(Fiili Deyim ) -e dikkat etmek , aldırış etmek
ilgilenmek
önemsemek
dikkate almak
pay attention
dikkat etmek

Tom'un söylediklerine dikkat etmek zorunda değilsiniz. - You don't have to pay attention to what Tom says.

Dikkat etmek zorundasın. - You have to pay attention.

mind
aldırmak
mind
{i} akıl

Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır. - The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.

Doğru akıl bir yerde kalmayan akıldır. - The right mind is the mind that does not remain in one place.

mind
{i} akıl, zihin, bellek
mind
umursamak
mind
{f} dikkat etmek: Mind you don't step on those rotten boards! Sakın o çürük tahtalara basma!
pay attention
dikkatini ver

Eğer dikkatini verirsen, bir şey öğrenirsin. - You might learn something if you pay attention.

Bana dikkatini vermen için ne yapabilirim? - What can I do to make you pay attention to me?

mind
{f} önem ver

Tom çocuklar yedikten sonra yemek yemeye önem vermediğini söyledi. - Tom said he didn't mind eating after the children ate.

mind
can

Bir yapının inşa edilebilmesinden önce mimarın zihninde yüzlerce kez canlandırılması gerekir. - A building, before it can be constructed, has to be visualized hundreds of times in the mind of an architect.

pay attention
dikkatini vermek
pay attention
mühimsemek
pay attention
ilgilenmek
pay to
(Ticaret) tediye ediniz
give heed to
dikkat etmek
give heed to
önem vermek
mind
düşünce

Aklı mutlu düşüncelerle doluydu. - His mind was filled with happy thoughts.

Tom insanların düşüncelerini okuyabileceğini iddia ediyor. - Tom claims that he can read people's minds.

mind
karşı çıkmak
mind
eğilim

Tom aklına gelen ilk şeyi söyleme eğilimindedir. - Tom tends to say the first thing that comes to his mind.

mind
fikir

Aklıma iyi bir fikir geldi. - A good idea came into my mind.

Tom, her zaman açık fikirli olmaya çalışıyor. - Tom always tries to keep an open mind.

mind
karşı koymak
mind
ilgilenmek
mind
bellek
pay attention
kulak vermek
pay attention
dikkat çekme
pay to
ödeme
give heed to
dikkatli olmak
mind
{f} itaat etmek
pay attention
aldırış etmek
pay attention
aldırmak
İngilizce - İngilizce
pay attention to

    Heceleme

    pay at·ten·tion to

    Türkçe nasıl söylenir

    pey ıtenşın tı

    Telaffuz

    /ˈpā əˈtensʜən tə/ /ˈpeɪ əˈtɛnʃən tə/

    Videolar

    ... you should pay attention to this campaign, because Governor Romney has made some commitments ...