Size söyledim, bacaklarınıza ve ayaklarınıza dikkat etmek zorundaydınız.
- I told you you had to pay attention to your legs and feet.
Dikkat etmek zorundasın.
- You have to pay attention.
Bana dikkatini vermen için ne yapabilirim?
- What can I do to make you pay attention to me?
Eğer dikkatini verirsen, bir şey öğrenirsin.
- You might learn something if you pay attention.
Trafik ışıklarına dikkat etmek zorundayız.
- We must pay attention to the traffic light.
Tom'un söylediklerine dikkat etmek zorunda değilsiniz.
- You don't have to pay attention to what Tom says.
Please pay attention to the danger signs.
... you should pay attention to this campaign, because Governor Romney has made some commitments ...