önemsemek

listen to the pronunciation of önemsemek
Türkçe - İngilizce
mind

The best policy for us to observe is to mind our own business. - Gözlemlememiz için en iyi politika kendi işimizi önemsemektir.

care
care about
heed
put store by
lay store by
set store by
Attach importance to, pay attention to, care, mind, care about, make much of, heed, take heed of, notice
notice
have a high opinion of
make much of
to consider (someone, something) important
attach importance to
take heed of
to care (about), to mind
pay attention to
regard
to heed
reck
önem vermek, önemsemek, mühimsemek
to give importance, to heed, to mühimse
önemseme
regard
önemseme
notice

He never takes any notice of what his father says. - O hiçbir zaman babasının söylediklerini önemsemez.

önemseme
{i} count
fazlasıyla önemsemek
make much of
önemse
overrate
önemseme
play down
bir işi çok önemsemek
(Argo) doing it to death
detayları çok önemsemek
niggle
fazla önemsemek
overplay
kendini fazlasıyla önemsemek
get above oneself
önemseme
opinion
önemseme
heed

I realized that I had grown up when I started heeding my parents' advice. - Ben ailemin tavsiyesini önemsemeye başladığımda büyüdüğümü fark ettim.

önemseme
caring
önemseme
disregard
önemseme
carefulness
Türkçe - Türkçe
Önemli saymak, önem vermek, mühimsemek: "Maarif müdürü olduğunu söylese herhâlde Atatürk kendisini daha bir önemserdi."- H. Taner
önem vermek, mühimsemek
Önemli saymak, önem vermek, mühimsemek
önemseme
Önemsemek işi
önemsemek