Good day, how are you?
- İyi günler, nasılsın?
Rome was not built in a day.
- Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
A beam of sunlight came through the clouds.
- Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi.
This room doesn't get much sunlight.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almıyor.
I got you a pen as a birthday present.
- Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
My grandfather gave me a birthday present.
- Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
Today is a sunny day.
- Bugün güneşli bir gün.
As everyone knows, today is a very significant day for us.
- Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.
This room doesn't get much sunshine.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
Sunshine is beneficial to plants.
- Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
How many times a day does that bus run?
- O otobüs günde kaç kez çalışır?
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Your opinion seems to be out of date.
- Sizin fikirleriniz güncelliğini yitirmiş gibi görünüyor
Which is the date of your birthday?
- Doğum günün hangi tarih?
A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
- Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
I regret having been idle in my school days.
- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
There is nothing like a glass of beer after a whole day's work.
- Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
Merih güneşten dördüncü gezegendir.
- Mars güneşten dördüncü gezegendir.
güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.