Tom bir şeylerin yanlış olduğunu hemen bildi.
- Tom knew instantly that something was wrong.
Biz hemen arkadaş olduk.
- We instantly became friends.
O, onu anında yalanladı.
- He instantly denied it.
Bir araba tarafından çarpıldı ve anında öldü.
- He was hit by a car and died instantly.
Derhal sorunla ilgilenmeliyiz.
- We must deal with the problem instantly.
O neredeyse aniden öldü.
- He died almost instantly.
Her iki adam da aniden öldü.
- Both men died instantly.
O neredeyse aniden öldü.
- He died almost instantly.
Her iki adam da aniden öldü.
- Both men died instantly.
Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
- Instantly the girl saw her mother, she burst out crying.
Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
- Search and rescue operations began immediately.
Derhal bir ambulans geldi.
- An ambulance arrived immediately.
Delegeler derhal oylarını kullandılar.
- The delegates voted immediately.
Burada sana acilen ihtiyacımız var.
- You're needed here immediately.
Anlık şehriyeler üniversite öğrencileri arasında temel bir yemektir.
- Instant noodles are a staple among college students.
Hamur, su, un, tuz ve anlık mayadan yapılır.
- The dough is made from water, flour, salt and instant yeast.
Tom bir kase çabuk hazırlanan erişte yedi.
- Tom ate a bowl of instant noodles.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
Derhal sorunla ilgilenmeliyiz.
- We must deal with the problem instantly.
He left the room for his relinquished sword, / And Julia instant to the closet flew.
... movies from Android Market and instantly stream them via the cloud to their computers or to ...
... instantly and have access to all of humanity's knowledge. ...