different from one another

listen to the pronunciation of different from one another
English - Turkish

Definition of different from one another in English Turkish dictionary

distinct
{s} belirgin

Onlar arasında belirgin bir fark var. - There's a distinct difference between them.

Tom'un sağ gözünün altında belirgin bir yara izi vardı. - Tom has a distinctive scar under his right eye.

distinct
arı
distinct
(Biyokimya) ayrık
distinct
farklı

Tom'un sağ gözünün altında farklı bir yara izi vardı. - Tom has a distinctive scar under his right eye.

Kanser tek değil fakat yüzlerce farklı hastalıklardan biridir. - Cancer is not one but more than one hundred distinct diseases.

distinct
bariz

Uzun boy, basketbolda bariz bir avantajdır. - Height is a distinct advantage in basketball.

distinct
ayrı

O, sınıf ayrımlarının ortadan kaldırılmasını savundu. - He advocated abolishing class distinctions.

İyi ve kötü arasında ayrım yapabilirim. - I can make a distinction between good and bad.

distinct
belli
distinct
{s} açık, belli
distinct
şüphesiz
distinct
(Mukavele) ayrı, farklı; bağımsız
distinct
kesin olarak
distinct
(sıfat) ayrı, farklı, başka; belirgin, açık, aşikâr
distinct
distinctly açıkça
distinct
distinctness vuzuh
distinct
muhakkak
distinct
müstakil
distinct
{s} ayrı, farklı, başka
distinct
farkIıIık
English - English
distinct
be different from one another
disaccord
be different from one another
Discord
be different from one another
disagree
different from one another

    Hyphenation

    dif·fer·ent from one an·oth·er

    Turkish pronunciation

    dîfrınt fırm hwʌn ınʌdhır

    Pronunciation

    /ˈdəfrənt fərm ˈhwən əˈnəᴛʜər/ /ˈdɪfrənt fɜrm ˈhwʌn əˈnʌðɜr/
Favorites