Words fly, texts remain.
- Söz uçar, yazı kalır.
Words fly away, the written remains.
- Söz uçar, yazı kalır.
I want to stay here longer.
- Burada daha uzun kalmak istiyorum.
I can't stay here forever.
- Sonsuza dek burada kalamam.
A man named George was staying at a hotel.
- George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
Kentaro is staying with his friend in Kyoto.
- Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor.
The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.
- Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.
The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.
- Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.
Words fly away, the written remains.
- Söz uçar, yazı kalır.
He remains calm in the face of danger.
- O, tehlike karşısında sakin kalır.
Çocukların isteklerini kal'e almadılar.
Tom said goodbye to Mary.
- Tom Mary'ye hoşça kal dedi.
I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
- Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.