specialize in a certain field of study

listen to the pronunciation of specialize in a certain field of study
الإنجليزية - التركية

تعريف specialize in a certain field of study في الإنجليزية التركية القاموس.

major
büyük

Yeni yasa büyük bir reformdu. - The new law was a major reform.

Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var. - My house needs major repairs.

major
{i} branş

Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor. - Tom is majoring in architecture.

Üniversitede ana branş olarak ne seçtin? - What did you major in at college?

major
{i} majör

Tom bir müzik majörü değil. - Tom isn't a music major.

major
{f} branşı doğrultusunda yoğunlaşmak
major
(Muzik) majör (gam)
major
(Ticaret) daha deneyimli
major
binbaşı

Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı. - Tom is a retired air force major.

Binbaşı yüzbaşının üstündedir. - A major is above a captain.

major
büyük önerme
major
büyük,esas
major
binbaşı/esas dal/reşit
major
{s} başlıca, asıl
major
{i} yetişkin
major
{s} önemli

Tütün önemli ürünlerden biridir. - Tobacco was one of their major crops.

O, gelirinin önemli bir bölümünü gıdaya harcıyor. - She spends a major part of her income on food.

major
(Tıp) a.1. Daha büyük (magnus'un süperlatif şekli); 2.Büyük
major
(fiil) branşı doğrultusunda yoğunlaşmak, konusunda uzmanlaşmak
major
{i} reşit kimse
major
daha büyük
major
(Mukavele) ana, esas, majör, birincil
major
major yoğunlaş
major
{s} ergin, reşit
الإنجليزية - الإنجليزية
{f} major
specialize in a certain field of study

    الواصلة

    spe·cial·ize in a cer·tain field of stu·dy

    التركية النطق

    speşılayz în ı sırtın fild ıv stʌdi

    النطق

    /ˈspesʜəˌlīz ən ə ˈsərtən ˈfēld əv ˈstədē/ /ˈspɛʃəˌlaɪz ɪn ə ˈsɜrtən ˈfiːld əv ˈstʌdiː/
المفضلات