I have an important role.
- Önemli bir rolüm var.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
He has made a significant decision.
- Önemli bir karar aldı.
The superpowers made significant progress in disarmament.
- Süper güçler silahsızlanmada önemli gelişme yaptılar.
Using cash makes you think money is truly substantial.
- Nakit kullanmak sana paranın gerçekten önemli olduğunu düşündürür.
Tom has a very substantial retirement fund.
- Tom'un çok önemli bir emeklilik fonu vardır.
Tom made a crucial mistake.
- Tom çok önemli bir hata yaptı.
Sunday's match will be crucial.
- Pazar günkü maç çok önemli olacak.
Tobacco was one of their major crops.
- Tütün önemli ürünlerden biridir.
She spends a major part of her income on food.
- O, gelirinin önemli bir bölümünü gıdaya harcıyor.
Hard work is an essential element of success.
- Sıkı çalışma başarının önemli bir faktörüdür.
Memory is an essential function of our brain.
- Hafıza, beynimizin önemli bir fonksiyonudur.
Statues of Buddha are notable works of Japanese art.
- Buda heykelleri Japon sanatının önemli eserleridirler.
Freedom of speech is especially important to broadcasters.
- Konuşma özgürlüğü özellikle yayımcılar için önemlidir.
Coal is especially important.
- Kömür özellikle önemlidir.
I think that's important.
- Onun önemli olduğunu düşünüyorum.
That's the only thing that's important.
- Önemli olan tek şey odur.
The coral reef is the region's prime attraction.
- Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
Getting your message across is much more important than trying to say it exactly like a native speaker would say it.
- Mesajınızı anlatmak bir yerlinin tam olarak söyleyeceği gibi onu söylemeye çalışmaktan çok daha önemlidir.
The more countries a language is spoken in, the less important it is to sound like a native speaker, since speakers of that language are accustomed to hearing various dialects.
- Bir dil ne kadar çok ülkede konuşulursa, yerli konuşanı gibi ses çıkarmak o kadar daha az önemlidir, çünkü o dilin konuşanları değişik lehçeler duymaya alışkındır.
What were yesterday's chief events?
- Dünün önemli olayları neydi?
What were the chief events of last year?
- Geçen yılın önemli olayları nelerdi?
While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
- Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men.
- Japonya'da istihdam imkanları kadınlar için erkekler için olduğundan önemli ölçüde düşüktür.
The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.
- Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı.
The international situation is becoming grave.
- Uluslararası durum önemli hâle geliyor.
It's very important for Tom to visit his father's grave.
- Babasının mezarını ziyaret etmek Tom için çok önemlidir.
At that high school, sports is more important than academics.
- O lisede, spor, derslerden daha önemlidir.
High fever is a prominent symptom of this disease.
- Yüksek ateş, bu hastalığın önemli bir belirtisidir.
That film was an extremely inaccurate portrayal of key historical events.
- O film önemli tarihsel olayların son derece yanlış bir tasviriydi.
Many important historical events took place 7000 years B.C.
- Birçok önemli tarihsel olaylar M.Ö 7000 yıllarında gerçekleşti.
While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
- Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
Madrid is the capital of Spain and its most important city.
- Madrid İspanyanın başkenti ve onun en önemli şehri.
This is a matter of great importance.
- Bu, çok önemli bir konu.
He is a man of great importance.
- O çok önemli bir adam.
Today's paper contains nothing of importance.
- Bugünkü gazete önemli bir şey içermiyor.
Among these views, the second one is of importance.
- Bu görüşler arasında ikincisi önemlidir.
Yeah, it's no big deal.
- Evet, bu hiç önemli değil.
It's a very big deal.
- Bu çok önemli bir konu.
Considerable care is advised when driving in winter weather.
- Kış havasında araba kullanırken önemli ölçüde özen, tavsiye olunur.
The demand for rice in Japan is considerable.
- Japonya'da pirinç için talep önemli.
A healthy and balanced diet is very important for all of us.
- Sağlıklı ve dengeli bir diyet hepimiz için çok önemlidir.
I learned how important it is to eat a healthy lunch.
- Sağlıklı bir öğle yemeği yemenin ne kadar önemli olduğunu öğrendim.
Many important historical events took place 7000 years B.C.
- Birçok önemli tarihsel olaylar M.Ö 7000 yıllarında gerçekleşti.
That film was an extremely inaccurate portrayal of key historical events.
- O film önemli tarihsel olayların son derece yanlış bir tasviriydi.
The Indian National Congress and the Bharatiya Janata Party are the most prominent political parties in India.
- Hindistan Ulusal Kongresi ve Bharatiya Janata Partisi Hindistan'da en önemli siyasi partilerdir.
The tower occupied a prominent spot on the ridge.
- Kule tepede önemli bir yer işgal etti.
We have a serious problem.
- Önemli bir problemimiz var.
Safety is the most important thing.
- Güvenlik en önemli şeydir.
Ecology is very important to keep our world safe.
- Ekoloji dünyamızı güvende tutmak için çok önemlidir.
Material conditions are extremely important.
- Malzeme koşulları son derece önemlidir.
Japan imports various raw materials from abroad.
- Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
It doesn't matter how smart you are. If you don't work hard, you'll never succeed.
- Ne kadar akıllı olduğun önemli değil. Eğer çok çalışmazsan asla başarılı olmayacaksın.
It doesn't matter how smart you are.
- Ne kadar akıllı olduğun önemli değil.
Sami started a major innovation to the store.
- Sami mağazada önemli bir yenileme başlattı.
Let's start focusing on more important matters.
- Daha önemli konular üzerinde odaklanmaya başlayalım.
He never forgot his ambition to become a leading politician.
- O önemli bir politikacı olma hırsını asla unutmadı.
The importance of music is underrated.
- Müziğin önemi küçümsenmiştir.
This problem is only of secondary importance.
- Bu problem sadece ikincil derecede önemli.
It's crucial for my girlfriend to be a hugger.
- Kız arkadaşımın kucaklamayı seven biri olması çok önemli.
Sunday's match will be crucial.
- Pazar günkü maç çok önemli olacak.
Did that have any special significance?
- Onun herhangi özel bir önemi var mıydı?
The familiar place had a new significance for her.
- Tanıdık bir yer onun için yeni bir öneme sahipti.
It's absolutely vital that we get to Tom Jackson's office by 2:30.
- 2.30'a kadar Tom Jackson'ın ofisine gitmemiz kesinlikle çok önemlidir.
Your help is vital to the success of our plan.
- Senin yardımın planımızın başarısı için çok önemlidir.
It doesn't matter which team wins the game.
- Oyunu hangi takımın kazanacağı önemli değil.
It doesn't matter whether your answer is right or wrong.
- Cevabınızın yanlış ya da doğru olması önemli değil.
This was the highlight of my day.
- Bu, günümün önemli olayıydı.
That's not important right now.
- O, şu anda önemli değil.
That's not important right now.
- O, hemen şimdi önemli değil.
It doesn't matter whether your answer is right or wrong.
- Cevabınızın yanlış ya da doğru olması önemli değil.
It doesn't matter which team wins the game.
- Oyunu hangi takımın kazanacağı önemli değil.
Each time I see Mary, I learn something new and important from her.
- Mary'yi gördüğüm her seferde, ondan yeni ve önemli bir şey öğreniyorum.
I want to tell you something important.
- Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
It does not matter that he did not know about it.
- Onu bilmediği önemli değil
It does not matter that he did not know about it.
- onun hakkında bilmediği önemli değildir.
I am somebody and I am important.
- Ben önemli kimseyim ve önemliyim.
The coral reef is the region's prime attraction.
- Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
Life has improved markedly.
- Hayat önemli derecede ilerledi.
Tom brought up an interesting point during the meeting.
- Tom toplantı sırasında önemli bir konudan bahsettti.
That's interesting, but not important.
- Bu ilginç ama önemli değil.
It doesn't matter whether you answer or not.
- Cevap verip vermemenin önemi yok.
It doesn't matter whether you answer or not.
- Cevap verip vermemem önemli değil.
I think the consequences are fairly significant.
- Sonuçların oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
They're of no consequence.
- Onların hiç önemi yok.
That men do not learn very much from the lessons of history is the most important of all the lessons that history has to teach.
- İnsanoğlunun tarih derslerinden çok şey öğrenmemesi tarihin öğretmek zorunda olduğu tüm derslerin en önemlisidir.
The beginning is the most important part of the work.
- Başlangıç işin en önemli kısmıdır.
He placed emphasis on the importance of education.
- O, eğitimin önemini vurguladı.
He put great emphasis on this point.
- Bu konuya çok önem verdi.
Moral values are important in society.
- Ahlaki değerler toplumda önemlidir.
If we’re truly a nation of family values, we wouldn’t put up with the fact that many women can’t even get a paid day off to give birth.
- Eğer gerçekten aile değerlerine önem veren bir milletsek, çoğu kadının doğum yapmak için ücretli izin bile alamadığı gerçeğine katlanmazdık.
It's a substantial amount of money.
- O önemli miktarda bir para.
The amount of money we collected was insignificant.
- Topladığımız paranın miktarı önemsizdi.
The situation has changed dramatically.
- Durum önemli ölçüde değişti.
The dollar's exchange rate has dropped dramatically.
- Doların döviz kuru önemli ölçüde düştü.
Tom is doing significantly better.
- Tom önemli derecede daha iyi yapıyor.
This is significantly different.
- Bu önemli derecede farklı.
Paying attention to what you are doing is one of the most important keys to success.
- Ne yaptığına dikkat etmek başarmak için en önemli anahtarlardan biridir.
It's a very big deal.
- Bu çok önemli bir konu.
I thought this wasn't a big deal.
- Bunun çok önemli olmadığını düşündüm.
I realized that I had grown up when I started heeding my parents' advice.
- Ben ailemin tavsiyesini önemsemeye başladığımda büyüdüğümü fark ettim.
While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.
- Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir.
Sugary drinks have no nutritional value and contribute significantly to weight gain.
- Şekerli içeceklerin hiçbir besin değeri yoktur ve kilo almaya önemli ölçüde etki ederler.
The problem is important on that account.
- Sorun, o nedenle önemlidir.
Such a thing is of no account.
- Böyle bir şey hiç önemli değil.
Intonation is very important. It can completely change the meaning.
- Tonlama çok önemlidir. Anlamı tamamen değiştirebilir.
The teacher stressed the importance of taking notes.
- Öğretmen not almanın önemini vurguladı.
There were important notes in that notebook.
- O not defterinde önemli notlar vardı.
The most precious thing in life is moments.
- Hayattaki en önemli şey anlardır.
We shared happy and important moments.
- Mutlu ve önemli anlarımızı paylaştık.
The teacher stressed the importance of daily practice.
- Öğretmen günlük çalışmanın önemini vurguladı.
He laid stress on the importance of being punctual.
- Dakik olmanın önemine vurgu yaptı.
His opinions carry weight.
- Onun fikirleri önemlidir.
Sugary drinks have no nutritional value and contribute significantly to weight gain.
- Şekerli içeceklerin hiçbir besin değeri yoktur ve kilo almaya önemli ölçüde etki ederler.
Tabiat, her sayfasında mühim muhteva sunan yegâne kitaptır.
- Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır.
Cildinize itina etmeniz mühimdir.
- Cildinize özen göstermeniz önemlidir.