Seninki çok garip bir hikaye.
- Yours is a very strange story.
Seninki gibi aynı gömleği aldım.
- I bought the same shirt as yours.
Kendini benim yerime koy.
- Put yourself in my place.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
- In that respect, my opinion differs from yours.
O, senin bir arkadaşın mı?
- Is he a friend of yours?
Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
- In that respect, my opinion differs from yours.
Sizinkinin şeklinde bir ceket istiyorum.
- I want a jacket shaped like yours.
O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
- In that respect, my opinion differs from yours.
Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.
- Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.
Bir kaleme ihtiyacım var. Sizinkilerden birini kullanabilir miyim?
- I need a pencil. Can I use one of yours?
Sanırım bunlar sizinkiler.
- I think these are yours.
Bunlar benim ayakkabılarım ve şunlar seninkiler.
- These are my shoes and those are yours.
Benim ayakkabılarım seninkilerden daha büyük.
- My shoes are bigger than yours.