yobaz

listen to the pronunciation of yobaz
Türkçe - İngilizce
bigot

That man is just a bigot. - Bu adam tam bir yobaz.

Bigots work against democracy. - Yobazlar demokrasiye karşı çalışır.

fanatical
religious fanatic
bigot, fanatic; fanatic, fanatical, bigoted
bigoted
uncultured
fanatic; bigot
uncivilized
unenlightened
sectarian
religionist
puritan
yobaz herif
subman
Türkçe - Türkçe
(Hukuk) Banaz;Gerçek bir mantık fikir tartışmasına yanaşmadan bir görüşü ileri süren kimse;Bir görüşü körükörüne benimseyen
Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse): "Bu memleketi de dört buçuk yobaza bırakamayız."- A.Gündüz
Kaba saba, inceliksiz (kimse)
Dinde bağnazlığı aşırılığa vardıran, başkalarına baskı yapmaya yönelen (kimse)
Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse)
yobaz