yirtici

listen to the pronunciation of yirtici
Türkçe - İngilizce

yirtici teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

yırtıcı
predatory
yırtıcı
cruel
yırtıcı
bloodthirsty
yırtıcı
(Çevre) predator

Sami is a dangerous predator. - Sami tehlikeli bir yırtıcıdır.

Wolves are formidable predators. - Kurtlar müthiş yırtıcı hayvanlardır.

yırtıcı
savage
yırtıcı
ferocious
yırtıcı
raptorial
yırtıcı
ripper
yırtıcı
predacious
yırtıcı
bloodthirsty, murderous (person)
yırtıcı
predatory, predacious (animal)
yırtıcı
predaceous
yırtıcı
rapacious
yırtıcı
predatory, ferocious, savage; cruel, bloodthirsty
yırtıcı
ravenous

He was as ravenous as a bear. - O bir ayı kadar yırtıcıydı.

yırtıcı
very truculent and quick-tempered
yırtıcı
lupine
yırtıcı
vulturine
yırtıcı
vulturous
yırtıcı
prey of
yırtıcı
cormorant
yırtıcı
ravening
yırtıcı
hawkish
yırtıcı (hayvan)
predatory
yırtıcı hayvan
predatory animal
yırtıcı kuş
raptor
yırtıcı martıgiller
(Hayvan Bilim, Zooloji) stercorariidae
yırtıcı bir şekilde
wolfishly
yırtıcı bir şekilde
ferociously
yırtıcı bir şekilde
bloodthirstily
yırtıcı boğan
(Hayvan Bilim, Zooloji) great grey shrike
yırtıcı hale gelmiş
ravenous
yırtıcı hayvan
predacious animal
yırtıcı hayvan
beast of prey
yırtıcı hayvan
beast of prey, predator
yırtıcı hayvan
predaceous animal
yırtıcı içgüdü
predacious instinct
yırtıcı içgüdü
predaceous instinct
yırtıcı kuş
bird of prey
yırtıcı kuşun avına saldırması
stoop
yırtıcı martı
skua
yırtıcı martı
(Hayvan Bilim, Zooloji) astercorarius
yırtıcı martıgiller
skua
yırtıcı sinek
(Hayvan Bilim, Zooloji) robberfly
yırtıcı sinek
(Hayvan Bilim, Zooloji) bee killer
yırtıcı tahta kuruları
(Hayvan Bilim, Zooloji) reduviidae
şahine çok benzeyen yırtıcı bir kuş
Falcon is very similar to a bird of prey
yavru (yırtıcı hayvan)
whelp
yeterince yırtıcı
fierce enough
Türkçe - Türkçe

yirtici teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

yırtıcı
mecaz - İş bitiren, mahir: "Buraların en çalışkan, en becerikli, en yırtıcı ve zengin adamıdır."- M. Ş. Esendal
yırtıcı
Etleriyle beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan)
yırtıcı
mecaz - (ses) Tiz, yüksek: "Bir sabah ev halkı, aşçı Şerife hanımın yırtıcı çığlıklarıyla uyandı."- R. N. Güntekin
yırtıcı
mecaz - Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse): "Uzun bir müddet insanın yırtıcı hayvanat cinsinden bir mahlûk olduğunu ispat için bin bir dereden su getirdi."- Y. K. Karaosmanoğlu
yırtıcı
İş bitiren, mahir
yırtıcı
Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse)
yırtıcı
Tiz, yüksek
Yırtıcı
(Osmanlı Dönemi) NEHİM
YIRTICI
Tiz, yüksek (ses): "Bir sabah ev halkı, aşçı Şerife hanımın yırtıcı çığlıklarıyla uyandı."- R. N. Güntekin. İş bitiren, mahir: "Buraların en çalışkan, en becerikli, en yırtıcı ve zengin adamıdır."- M. Ş. Esendal
YIRTICI
Etleriyle beslenmek için başka hayvanları parçalayarak yiyen (hayvan)
YIRTICI
Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan (kimse): "Uzun bir müddet insanın yırtıcı hayvanat cinsinden bir mahluk olduğunu ispat için bin bir dereden su getirdi."- Y. K. Karaosmanoğlu
yırtıcı hayvan
Vahşî hayvan
yırtıcı kuş
Ehlîleştirilmemiş vahşî kuşlara verilen genel ad
yırtıcılar
Örnek hayvanı kartal veya baykuş olan, pençeli, eğri gagalı, et obur kuşlar takımı
yirtici