yarılanma

listen to the pronunciation of yarılanma
Türkçe - İngilizce

yarılanma teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

yarılanma süresi
half life period
yarılanma süresi
half life
yarı
part

We have a party tomorrow evening. - Yarın akşam bir partimiz var.

Will you come to the party tomorrow? - Yarın partiye gelecekmisin?

yarı
semi

The square of any prime number is a semiprime. - Herhangi bir asal sayının karesi bir yarıasaldır.

The women paraded around seminude. - Kadınlar neredeyse yarı çıplak geçit töreni yaptı.

yarı
moiety
yarı
half

He began his meal by drinking half a glass of ale. - Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.

Don't leave your work half done. - İşini yarıda bırakma.

yarı
quasi

A function that is both quasiconvex and quasiconcave is quasilinear. - Hem yarı-dışbükey hem de yarı-içbükey olan bir fonksiyon yarı-doğrusaldır.

yarı
quasi-
yarı
para-
etkin yarılanma süresi
effective half-life
yarı
meta
yarı
semi-

Sami was lying on his side in a semi-fetal position. - Sami yarı fetal bir pozisyonda yan yatıyordu.

Farm cats are usually feral or semi-feral. - Çiftlik kedileri genellikle vahşi veya yarı vahşidir.

yarı
hemi

The United States is in the Northern Hemisphere. - Amerika Birleşik Devletleri Kuzey Yarım kürededir.

The equator divides the globe into two hemispheres. - Ekvator dünyayı iki yarımküreye böler.

yarı
sports half time, the half
yarı
half of the, half the: Öğrencilerin yarısı geldi. Half of the students have come. gece yarısı midnight
yarı
half of, mid-: Yarı ömrüm bitti. Half of my life is over. Yarı yolda kaldık. We were left stranded in the middle of our journey. yarı gece midnight. yarı yün yarı poliyester bir kazak a sweater that's half wool and half polyester
yarı
halfway, half, only partially: yarı açık half open. Yarı anladı. He halfway understood. yarı pişmiş et underdone meat. yarı cahil semiliterate. yarı göçebe seminomadic/ seminomad. yarı resmi semiofficial
yarı
halves

Never do things by halves. - Hiçbir işi yarım yamalak yapma.

You shouldn't do things by halves. - İşleri yarım bırakmamalısın.

yarılanmak
to be half done, be half finished
Türkçe - Türkçe
Yarılanmak işi
Yarı
nim
yarı
Yağ çömleğinin ağzına gerilen deri
yarı
Yarısı kadar olan, yarım olan
yarı
Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf
yarı
Gereğinden az, tam olmayarak
yarı
Gereğinden az, tam olmayarak: "Arkasından yarı şaka, yarı sitem ilave ediyor."- A. İlhan
yarı
Bir şeyin yarısı kadar olan, yarım olan
yarı
Futbolda 45 dakikalık her iki dönemden biri
yarı
Bir bütünü oluşturan iki eşit parçadan her biri, nısıf: "Ziyafet neşe içinde gece yarısına kadar sürdü."- R. H. Karay
yarı
(Osmanlı Dönemi) nısf
yarılanmak
Yarıya gelinmek, yarısına varılmak