yıpranmışlık

listen to the pronunciation of yıpranmışlık
Türkçe - İngilizce
staleness
decrepitude
frazzle
yıpran
{f} fray

The cuffs of his suit jacket are badly frayed. - Onun ceketinin manşetleri kötü yıpranmış.

That extension cord looks dangerous to me. You see where it's frayed there? - Bu uzatma kablosu bana tehlikeli gibi görüyor. Nereden yıprandığını görüyor musun?

yıpran
{f} frayed

That extension cord looks dangerous to me. You see where it's frayed there? - Bu uzatma kablosu bana tehlikeli gibi görüyor. Nereden yıprandığını görüyor musun?

The cuffs of his suit jacket are badly frayed. - Onun ceketinin manşetleri kötü yıpranmış.

yıpran
frazzle
yıpranmışlık