yığış

listen to the pronunciation of yığış
Türkçe - İngilizce

yığış teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

yığ
{f} pile

This car is a pile of rubbish. - Bu otomobil bir çöp yığını.

The bags were piled up behind him. - Çantalar onun arkasında yığıldı.

yığ
amass
yığ
{f} heap

The wood was kindled, the flames arose, and a mouldering heap of ashes was soon all that remained of Mrs Askew and her fellow martyrs. - Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.

Tom's compost heap got so hot that it spontaneously combusted. - Tom'un gübre yığını o kadar çok ısındı ki o kendiliğinden yaktı.

yığ
{f} lump
yığ
{f} stacked

He must have stacked them up against the wall. - Onları duvarın dibine yığmış olmalı.

Tom stacked the boxes up against the wall. - Tom kutuları duvarın önüne yığdı.

yığ
heap up
Türkçe - Türkçe
Yığmak işi veya biçimi