Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.
- As usual, the physics teacher was late for class.
Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.
- They're late, as usual.
Hiç söylemeye gerek yok, her zaman olduğu gibi Judy geç geldi.
- Needless to say, Judy came late as usual.
Her zaman olduğu gibi çok güzel görünüyorsun.
- You look very pretty, as usual.
Tom her zamanki gibi erkenden kalktı.
- Tom rose early as always.
Mary, her zamanki gibi, eşsizdir!
- Mary, as always, is inimitable!
My father is as busy as ever.
- Mein Vater ist so beschäftigt wie immer.
That actress is as beautiful as ever.
- Diese Schauspielerin ist schön wie immer.