whitener

listen to the pronunciation of whitener
İngilizce - Türkçe
beyazlatıcı
whiten
{f} beyazlamak
whiten
{f} beyazlatmak
whiten
beyazlaştırmak
whiten
beyazlaşmak
whiten
beyazlat

Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız. - We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures.

Tom dişlerini beyazlattı. - Tom got his teeth whitened.

coffee whitener
(Gıda) kahve kreması
coffee whitener
(Gıda) kahve beyazlatıcı
optical whitener
(Tekstil) optik ağartıcı, optik beyazlatıcı
whiten
{f} aklamak
whiten
beyazla/beyazlat
whiten
{f} açmak (renk)
whiten
{f} solmak
whiten
{f} ağartmak
whiten
{f} ağarmak
whiten
{f} bembeyaz yapmak
whitener