Arabayı yıkamak beklediğimizden daha uzun zaman aldı.
 - Washing the car took longer than we expected.
Mike bugün annesinin arabasını yıkamak zorunda değil.
 - Mike doesn't have to wash his mother's car today.
Dün yıkanmak için nehire gittim.
 - Yesterday I went to wash in the river.
İlk olarak yıkanmak istiyorum.
 - I want to wash up first.
Babamın arabasını yıkamasına yardımcı oldum.
 - I helped my father wash his car.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
 - Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
Bu elbiseler kirli ve yıkanmaya ihtiyacı var.
 - These clothes are dirty and need washing.
Onun yıkanmasını ister misin?
 - Would you like it washed?
Bulaşık yıkamaktan nefret ederim, hatta tuvalet temizlemekten daha çok.
 - I hate doing the washing up, even more than cleaning the toilet.
Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
 - While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.
 - We'll go wash ourselves in the river tomorrow.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
 - Jane has a lot of clothes to wash.
Kahvenin bulaşık suyu gibi tadı var.
 - The coffee tastes like wash water.