Kralın ondan çok sayıda gayrımeşru çocuğu vardı.
- The king had numerous illegitimate children with her.
Kyoto'da çok sayıda üniversite var.
- There are numerous universities in Kyoto.
Tom sayısız kanunu çiğnedi.
- Tom broke numerous laws.
Tom'un sayısız kız arkadaşı vardı.
- Tom had numerous girlfriends.
Onu birçok kez yaptım.
- I've done that numerous of times.
Diğer birçok dava bekliyor.
- Numerous other lawsuits are pending.
Kyoto'da çok sayıda üniversite var.
- There are numerous universities in Kyoto.
Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
- Numerous stars were visible in the sky.