Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.
 - Mary has nobody to talk with, but she doesn't feel lonely.
Yalnız bir hayat yaşadı.
 - She lived a lonely life.
Hiç yapayalnız kaldın m?
 - Do you ever get lonely?
O burada yapayalnız olmayacak.
 - It won't be lonely here.
Tom yalnız ve mutsuz.
 - Tom is lonely and unhappy.
O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor.
 - He lives in this lonely place by himself.
Tom olmadan burası çok ıssız olacak.
 - It's going to be very lonely here without Tom.