utanç verici

listen to the pronunciation of utanç verici
Türkçe - İngilizce
opprobrious
shameful, discreditable
shameful

They said he had acted shamefully. - Onun utanç verici bir biçimde davrandıklarını söylediler.

The place was shamefully neglected. - Yer utanç verici bir biçimde bakımsızdı.

infamous
sinful
inglorious
disgraceful

I think it's disgraceful. - Bunun utanç verici olduğunu düşünüyorum.

What Tom did was disgraceful. - Tom'un yaptığı utanç vericiydi.

abjectly
murky
discreditable
it is a shame
disgrace

What Tom did was disgraceful. - Tom'un yaptığı utanç vericiydi.

I think it's disgraceful. - Bunun utanç verici olduğunu düşünüyorum.

utanç verici davranış
infamy
utanç verici sır
family skeleton
utanç verici sır
skeleton in the cupboard
utanç verici sır
skeleton in the closet
utanç verici şey
reproach
utanç verici şey
stigma