Çoğu kişi dişlerini günde en az iki kez fırçalar.
- Most people brush their teeth at least two times a day.
Kyoto'da iki kez bulundum.
- I've been to Kyoto two times.
İki kere ölç, bir kere kes.
- Measure twice, cut once!
O iki kere düşünmezdi.
- He wouldn't have thought twice.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your room is twice the size of mine.
Benim iki katım kadar yaşlıdır.
- He is twice as old as I.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
Komite ayda iki kez toplanır.
- The committee meets twice a month.
İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
- I've climbed Mt. Fuji twice.
Bir şeyi yapmak için Tom'a iki defa söylemek zorunda değilsin.
- You don't have to tell Tom twice to do something.
I've been to Boston twice.
- I've been to Boston two times.
I only used it twice.
- I've only used this two times.