two times

listen to the pronunciation of two times
İngilizce - Türkçe
iki kez

Çoğu kişi dişlerini günde en az iki kez fırçalar. - Most people brush their teeth at least two times a day.

Kyoto'da iki kez bulundum. - I've been to Kyoto two times.

iki misli
iki katı
two times two is four
iki kere iki dört
twice
iki kere

İki kere ölç, bir kere kes. - Measure twice, cut once!

Tom, Mary'yi bacağından iki kere vurdu. - Tom shot Mary twice in the leg.

twice
iki katı

Bu tünel onun iki katı kadar uzundur. - This tunnel is twice as long as that one.

Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar. - Your room is twice the size of mine.

twice
iki kez

Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

Dişlerini günde en az iki kez fırçala. - Brush your teeth twice a day at least.

twice
iki defa

Yıldız Savaşlarını iki defa izledim. - I have seen Star Wars twice.

İki defa Fuji Dağı'na tırmandım. - I've climbed Mt. Fuji twice.

twice
köhne
twice
çok söylenmiş
twice
twice iki defa söylenmiş
twice
eskimiş
twice
iki kat, iki misli
two time
ikili oynamak
two time
ihanet etmek
two time
faka bastırmak
two time
aldatmak (eş)
two time
aldatmak
İngilizce - İngilizce
twice, on two different occasions
twice

I've been to Boston twice. - I've been to Boston two times.

If I were you, I wouldn't think twice — but thrice. - If I were you, I wouldn't think two times, but three times!