Uçmak seyahat etmek için en hızlı yoldur.
- Flying is the quickest way to travel.
Karanlıkta araba sürmek uçmak gibidir.
- Driving in the dark feels like flying!
Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var.
- There are sparks flying out of the electric socket.
Tom binlerce saatlik uçuş zamanı olan uzman bir pilottur.
- Tom is an expert pilot with thousands of hours of flying time.
Dün gece uçan bir UFO gördü.
- He saw a UFO flying last night.
Bir ağacın üzerinde uçan bir kuş gördüm.
- I saw a bird flying over a tree.
Lindbergh'in şansı ve uçuş bilgisi olmasaydı, Atlantiği geçmeyi asla başaramazdı.
- If it hadn't been for Lindbergh's luck and his knowledge of flying, he could never have succeeded in crossing the Atlantic.
Havada uçan bir kuş sürüsü gördüm.
- I saw a flock of birds flying aloft.