İngilizce - Türkçe
to strike with something made up of small particles teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- pepper
- {i} biber
Lütfen bana tuz ve biber ver.
-Please give me salt and pepper.
Tom'un ete koyduğu tek baharat biberdir.
-The only spice Tom puts on meat is pepper.
- pepper
- karabiber
Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun?
-Do you want fresh ground pepper on your salad?
Karabiber değirmenini bana uzat.
-Pass me the pepper grinder.
- pepper
- {i} biber serpmek
- pepper
- üzerine kurşun veya taş yağdırmak
- pepper
- biber fidanı
- pepper
- kırmızıbiber
- pepper
- çekici duruma sokmak
- pepper
- biber gibi ekmek
- pepper
- Pipernigrum
- pepper
- biberlemek
- pepper
- {f} -e (toz/pul) biber koymak; üzerine biber ekmek, biberlemek
- pepper
- pepperand salttuz
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to strike with something made up of small particles teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- pepper
to strike with something made up of small particles
Heceleme
to strike with some·thing made up of small particlesTürkçe nasıl söylenir
tı strayk wîdh sʌmthîng meyd ʌp ıv smôl pärtıkılzTelaffuz
/tə ˈstrīk wəᴛʜ ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈmād ˈəp əv ˈsmôl ˈpärtəkəlz/ /tə ˈstraɪk wɪð ˈsʌmθɪŋ ˈmeɪd ˈʌp əv ˈsmɔːl ˈpɑːrtəkəlz/
Resimler
Favoriler