Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
 - It would be to your advantage to prepare questions in advance.
O, sık sık onun cahilliğinden yararlanır.
 - He often takes advantage of her ignorance.
Evi avantajlı şekilde sattım.
 - I sold the house to advantage.
Güçlü yen firmamız için avantajlıydı.
 - The strong yen was advantageous to our company.
Fırsattan tam olarak faydalandı.
 - She took full advantage of the opportunity.
Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı.
 - He saw no advantage in waiting any longer.
John Bill'in zayıflığından istifade etti.
 - John took advantage of Bill's weakness.
Yürüyüşe çıkmak için tatilden istifade edelim.
 - Let's take advantage of the vacation to go on a hike.
Onlar birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için çok uğraştılar.
 - They tried very hard to gain an advantage over one another.
Ama ondan başka bir çıkarım vardı.
 - But I had another advantage in it.