O kitabı hiç okumadım.
- I have never read that book.
Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter.
- Life never ends but earthly life does.
Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
- Mary decided never to see him any more.
Hafta sonları asla çalışmam.
- I never work on weekends.
Hiçbir zaman savaşlara inanmadım.
- I have never believed in wars.
İyi bir savaş, ne de kötü bir barış hiçbir zaman olmadı.
- There never was a good war nor a bad peace.
Tom hiç bir zaman tek başına Boston'a gitmene izin vermeyecek.
- Tom is never going to let you go to Boston by yourself.
Ben hiç bir zaman bir kişiye söz vermedim.
- I never promised anybody anything.
Dedem ve büyükannem sütlü kahveyi katiyen sevmezlerdi.
- My grandparents never liked coffee with milk.
... Unless you practice you're never going to ...
... For reasons we may never know, our universe suddenly erupts. ...