to leave, especially a building

listen to the pronunciation of to leave, especially a building
İngilizce - Türkçe

to leave, especially a building teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

go out
çıkmak

Ben dışarı çıkmak istemiyorum. - I don't want to go out.

Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var. - Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.

go out
flört etmek

Benimle flört etmek ister misin? - Would you like to go out with me?

go out
kesilmek
go out
(ışık) sönmek
go out
demode olmak
go out
sokağa çıkmak
go out
kalkmak
go out
gönderilmek
go out
dışarı gitmek

Tom muhtemelen dışarı gitmek ve oynamak istedi. - Tom probably wanted to go out and play.

Dışarı gitmektense evde kalmayı tercih ederim. - I would rather stay home than go out.

go out
modası geçmek
go out
sönmek
go out
çık

Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan. - I wish you would shut the door when you go out.

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al. - Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.

go out
evden ayrılmak
go out
(with) ile flört etmek, ile gezmek, ile çıkmak: Tarık's started to go out with
go out
dışarıya çıkmak

İşten sonra bir içki için dışarıya çıkmak ister misin? - Would you like to go out for a drink after work?

Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli. - It's fun to go out with him.

go out
çekilmek
go out
(Fiili Deyim ) 1- dışarı çıkmak 2- sönmek
go out
(deyim) gondermek,dagitmak,ilan etmek. 3.goc etmek
go out
(deyim) modasi gecmek
İngilizce - İngilizce
go out