to join; to cause to grow together

listen to the pronunciation of to join; to cause to grow together
İngilizce - Türkçe

to join; to cause to grow together teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

knit
örmek

Ona bir kazak örmek için günler harcadı. - She spent many days knitting a sweater for him.

Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır. - She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on.

knit
(fiil) örmek, dokumak, bağlamak, çatmak, örgü örmek, birleşmek, kaynaşmak
knit
çatmak (kaşları)
knit
sıkı sıkıya bağlamak
knit
çatmak birbirine düğümlemek
knit
{f} dokumak
knit
{f} bağlamak
knit
{f} birleşmek
knit
{f} örgü örmek

Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır. - She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on.

knit
He knit his brows
knit
birbirine yapışmak
knit
Ke
knit
kaynamak a wellknit frame iyi yapılı vücut
knit
{f} çatmak
knit
{f} (kemik) kaynamak
knit
{i} örgü

Kız kardeşim bu sabahtan beri örgü örüyor. - My sister has been knitting since this morning.

Tom Mary'ye nasıl örgü öreceğini bilip bilmediğini sordu. - Tom asked Mary if she knew how to knit.

knit
{f} sıkı sıkıya bağlamak, birleştirmek
knit
(isim) örgü
İngilizce - İngilizce
knit
to join; to cause to grow together