Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İngilizce - Türkçe
to hit (a target) effectively with some weapon teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- nail
- çakmak
- nail
- çivi
Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.
-Tom went to the hardware store to buy another hammer and some nails.
Bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.
-A magnet can pick up and hold many nails at a time.
- nail
- sıkı sıkı bağlamak
- nail
- nail brush tırnak fırçası
- nail
- toynak
- nail
- (Argo) yalanını yakalamak
- nail
- {f} yakalamak
- nail
- {f} çivile
Tom çivileri çıkardı.
-Tom pulled out the nails.
Kutu çivilenerek kapatıldı.
-The box was nailed shut.
- nail
- kıskaç
- nail
- (to/on ile) çivilemek
- nail
- 7 santimetrelik kumaş ölçü birimi
- nail
- nail file tırnak törpüsü
- nail
- tutturmak
- nail
- {f} mıhlamak
- nail
- {i} çivi, mıh
- nail
- yakala
Sanırım onu yakaladın.
-I think you nailed it.
Onları nerede yakaladın?
-Where did you nail them?
- nail
- {f} meydana çıkarmak
- nail
- {f} sıkı sıkı bağlamak, kavramak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to hit (a target) effectively with some weapon teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- nail
to hit (a target) effectively with some weapon
Heceleme
to hit (a target) ef·fec·tive·ly with some weap·onTelaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler