to flee, and become secure from danger; often followed by from or out of

İngilizce - Türkçe

to flee, and become secure from danger; often followed by from or out of teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

escape

{i} sızıntı

escape

{f} kaçıp kurtulmak

{f} sızmak

kurtuluş/sızıntı/kaçış

{f} firar etmek

(Tıp) Dışarı çıkma, salınma, serbest hale geçme (hormon v.s.)

escape

(Bilgisayar) çık

Tom yangın çıkışını işaret etti. - Tom pointed to the fire escape.

Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor. - Her name often escapes me.

escape

{f} kaçak yapmak

escape

(Bilgisayar) öncelem

Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor. - Brian regrets starting a relationship with her and wants to escape from her.

Kapıya doğru yöneldi ve kaçmaya çalıştı. - He made for the door and tried to escape.

escape

{f} kurtulmak, paçayı kurtarmak; atlatmak

escape

{i} kaçış, kaçma, firar

escape

{f} kurtulmak

escape

{f} gözünden kaçmak; aklından çıkmak

İngilizce - İngilizce

to flee, and become secure from danger; often followed by from or out of teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı: escape

to flee, and become secure from danger; often followed by from or out of

Heceleme

to flee, and be·come se·cure from danger; of·ten followed by from or out of

Telaffuz

Resimler

Google Resimler

Bing Resimler

Geçmiş

Favoriler

Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.

to flee, and become secure from danger; often followed by from or out of