Bu lekeyi çıkarmak zor olacak.
 - It's going to be difficult to remove this stain.
Cümleyi favorilerinizden çıkarmak için siyah kalp butonuna basın.
 - To remove a sentence from your list of favorites, click on the black heart icon.
Sadece herhangi bir şüpheyi ortadan kaldırmak için, artık ailemle birlikte yaşıyorum.
 - Just to remove any doubt, I no longer live with my parents.
Önce çapakları kaldırın.
 - First, remove the burrs.
Kağıtları masadan kaldırdı.
 - She removed the papers from the desk.
Çıkardığın giysileri dikkatlice yerine koy.
 - Stow away carefully the clothes you removed.
Eve girmeden önce ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekir.
 - You must remove your shoes before entering a house.
Die had she rather in tormenting griefe, / Then any should of falsenesse her reproue, / Or loosenesse, that she lightly did remoue.