İngilizce - Türkçe
to be allowed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- izin verilmemesi için
- allowed
- {f} izin ver: adj.izinli
- allowed
- izin vermek
- allowed
- izinli
Burada yüzmek için izinli miyiz?
-Are we allowed to swim here?
Özür dilerim, o bilgiyi size vermeye izinli değilim.
-I'm sorry, I'm not allowed to give you that information.
- allowed
- (Bilgisayar) izin verildi
- allowed
- izin verilen
Bu Tom'a vermene izin verilen son hediye.
-That's the last gift you are allowed to give to Tom.
Bunu yapmasına izin verilen tek kişi ben değildim.
-I wasn't the only one who was allowed to do that.
- allowed
- {f} izin ver
Bir sözleşmede belirsizliklere izin verilmez.
-No ambiguities are allowed in a contract.
Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
-You are not allowed to violate the rules.
- allowed
- izin verilmiş
- allowed
- müsade
- allowed
- musaye
- allowed
- {f} izin ver: adj.izin verilen
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to be allowed teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Allowed
- allocatur
- allowed
- past of allow
- allowed
- Supplier reimburses buyer for freight
- allowed
- practices and materials are the best known to be available at this time for the purposes of this program Allowed practices are not mandatory practices but are acceptable at the producer's option
- allowed
- {s} permitted, authorized
- allowed
- permitted, as in: No one under 17 allowed
- allowed
- halal
İlgili Terimler
to be allowed
Heceleme
to be al·lowedTürkçe nasıl söylenir
tı bi ılaudTelaffuz
/tə bē əˈloud/ /tə biː əˈlaʊd/
Resimler
Videolar
... These years of preparation have allowed man ...
... allowed them to access cameras, microphones, hard drives, and so on. And of course, it ...
Geçmiş
Favoriler