Dünyada mülteci sayısı giderek artmaktadır.
- The number of refugees in the world increases steadily.
Arabaların sayısı artmakta.
- The number of cars is on the increase.
Kelime haznemi artırmak istiyorum.
- I want to increase my vocabulary.
Bu, pazar payımızı artırmak için büyük bir fırsat.
- This is a great opportunity to increase our market share.
Arabaların sayısı artmakta.
- The number of cars is on the increase.
Yıldan yıla üretim artmaya devam etti.
- Year after year, production continued to increase.
Yoksulluğun nedeni nüfus artışıydı.
- It was the increase in population that caused the poverty.
Nüfusta sürekli bir artış vardı.
- There was a steady increase in population.
O, maaşının artırılmasını talep etti.
- He demanded that his salary be increased.
Yaşamın maliyetini büyük ölçüde artırmıştır.
- The cost of life increased drastically.