Gençlerden birinin ayağı takıldı ve düştü.
- One of the youngsters tripped and fell.
Gençler değişime kolayca uyum sağlarlar.
- The young adapt to change easily.
O sağlam genç bir adam.
- He is a robust young man.
O genç ama deneyimli.
- He is young, but experienced.
Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.
- Unlike birds, which feed and shelter their young, fish abandon their eggs.
Memeliler yavrularına bakarlar.
- Mammals care for their young.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
O, benden beş yaş küçük.
- She is five years younger than me.
Yavrularını besleyen ve barındıran kuşların aksine balıklar yumurtalarını terk eder.
- Unlike birds, which feed and shelter their young, fish abandon their eggs.
Kanguruların yavrularını taşımak için garip bir yöntemi var.
- Kangaroos have a strange method of carrying their young.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
- Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
Gençken yeni bir dil öğrenmek daha kolay.
- It's easier to learn a new language when you are young.
Motorsiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir.
- It can be dangerous for young people to ride motorcycles.
Gençler, kendilerini bir şeye yaşlı insanlardan daha çabuk adapte ederler.
- Young people adapt themselves to something sooner than old people.
Senin hikâyen bana gençlik günlerimi hatırlattı.
- Your story reminded me of my younger days.
O şarkıyı duyduğumda, gençlik günlerimi hatırlarım.
- When I hear that song, I remember my younger days.
O, benden beş yaş küçük.
- She is five years younger than me.
John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
- John is not as old as Bill; he is much younger.
My grandmother is a very active woman and is quite young for her age.
The lion caught a gnu to feed its young.
... And a young man I was talking to had just gone back to school. ...
... my opinion, a mistake. And with regards to young people coming along, I've got proposals ...