the quantity that can be held in the hand

listen to the pronunciation of the quantity that can be held in the hand
İngilizce - Türkçe

the quantity that can be held in the hand teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

handful
yaramaz çocuk/avuç
handful
{i} k.dili. idare edilmesi zor biri; ele avuca sığmaz çocuk
fistful
avuç dolusu

Onlar bir avuç dolusu dolar için sahne antrenörünü soydular. - They robbed a stage coach for a fistful of dollars.

handful
ele avuca sığmaz

O biraz ele avuca sığmaz biri. - She's a bit of a handful.

handful
az sayıda (insan)
handful
bir avuç

Tom bir avuç dolusu kuru üzüm yedi. - Tom ate a handful of raisins.

Tom kaseden bir avuç patlamış mısır aldı. - Tom took a handful of popcorn from the bowl.

handful
yaramaz
fistful
(isim) avuç dolusu şey
fistful
{i} avuç dolusu şey
handful
{i} avuç

Sadece bir avuç dolusu insan gerçeği biliyor. - Only a handful of people know the fact.

Tom cebine uzandı ve bir avuç dolusu bozuk para çıkardı. - Tom reached into his pocket and pulled out a handful of coins.

handful
{i} başa çıkılması zor kimse
handful
{i} avuç dolusu

Buluşmaya yalnızca bir avuç dolusu insan geldi. - Only a handful of people came to the meeting.

Tom bir avuç dolusu kuru üzüm yedi. - Tom ate a handful of raisins.

handful
{i} az miktar
handful
{i} ele avuca sığmayan tip
İngilizce - İngilizce
handful
fistful
the quantity that can be held in the hand

    Heceleme

    the quan·ti·ty that Can be held in the Hand

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi kwäntıti dhıt kın bi held în dhi händ

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈkwäntətē ᴛʜət kən bē ˈheld ən ᴛʜē ˈhand/ /ðiː ˈkwɑːntətiː ðət kən biː ˈhɛld ɪn ðiː ˈhænd/