İngilizce - Türkçe
the land area bordering a relatively large water body like a lake or ocean teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- shore
- kıyı
Mesire yeri kıyıya paraleldir.
-The promenade is parallel to the shore.
Gemi kıyıya doğru gitti.
-The ship made for the shore.
- shore
- {i} sahil
Tom tek başına sahil boyunca yürüdü.
-Tom walked along the shore alone.
Sahile inmek için hâlâ çok soğuk.
-It's still too cold to go down to the shore.
- shore
- {i} dayanak
- shore
- takviye etmek
- shore
- kırak
- shore
- destek
Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.
-Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.
- shore
- desteklemek
- shore
- {i} payanda
- shore
- hudutsuz
- shore
- kıyısız
- shore
- {f} (fiyatları) desteklemek
- shore
- {f} (bir şeyin çökmesini önlemek için) bir tarafına destek koymak, desteklemek, payanda vurmak
- shore
- (isim) sahil, deniz kıyısı, deniz kenarı, kıyı, kara, dayanak, destek, payanda
- shore
- {f} up
- shore
- {i} deniz kıyısı
- shore
- shore dinner deniz mahsullerinden ibaret yemek
- shore
- {f} kanıtlamak
- shore
- (fiil) destek olmak, desteklemek, kanıtlamak, payanda vurmak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the land area bordering a relatively large water body like a lake or ocean teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- shore
the land area bordering a relatively large water body like a lake or ocean
Heceleme
the Land ar·e·a bordering a relatively large wa·ter bo·dy like a lake or o·ceanTürkçe nasıl söylenir
dhi länd eriı bôrdırîng ı relıtîvli lärc wôtır bädi layk ı leyk ır ōşınTelaffuz
/ᴛʜē ˈland ˈerēə ˈbôrdərəɴɢ ə ˈrelətəvlē ˈlärʤ ˈwôtər ˈbädē ˈlīk ə ˈlāk ər ˈōsʜən/ /ðiː ˈlænd ˈɛriːə ˈbɔːrdɜrɪŋ ə ˈrɛlətɪvliː ˈlɑːrʤ ˈwɔːtɜr ˈbɑːdiː ˈlaɪk ə ˈleɪk ɜr ˈoʊʃən/
Resimler
Favoriler