İngilizce - Türkçe
the first, and initially visible, page of a publication teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- front page
- gazet
Tom'un resmi bugünkü gazetenin ön sayfasındadır.
-Tom's picture is on the front page of today's newspaper.
O bu sabah her gazetenin ön sayfasında.
-That's on the front page of every newspaper this morning.
- front page
- baş sayfa
- front page
- ön sayfa
Sen ön sayfayı yaptın.
-You made the front page.
Vay, sen ön sayfadasın!
-Wow, you're on the front page!
- front page
- gazet. baş sayfa. front-wheel drive oto. önden çekişli: This car's got front-wheel drive. Bu araba önden çekişli
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the first, and initially visible, page of a publication teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- front page
Congratulations, Dave, you made the front page.''.
the first, and initially visible, page of a publication
Heceleme
the first, and in·i·tial·ly visible, Page of a pub·li·ca·tionTelaffuz
Resimler
Favoriler