İngilizce - Türkçe
the extended surface of the arm of a windmill teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- sail
- yelken
Tanrı rüzgarı sağlar, ama insanın yelkenleri yükseltmesi gerekir.
-God provides the wind, but man must raise the sails.
Yokohama'dan Kobe'ye yelkenli ile gittik.
-We sailed from Yokohama to Kobe.
- sail
- süzülmek
- sail
- (Askeri) gemi ya da yelkenli ile gitmek
- sail
- kolayca geçmek
- sail
- gitmek
- sail
- gemi
Gemi yarın 15:00'te Hong Kong'a yelken açacak.
-The ship will set sail for Hong Kong tomorrow at 3 p.m.
Gemi burnun etrafını dolaştı.
-The ship sailed around the cape.
- sail
- yel değirmeni yelpazesi
- sail
- {f} gemi ile gitmek
- sail
- {i} deniz yolculuğu
Tom'la deniz yolculuğuna gitmeyi gerçekten dört gözle bekliyorum.
-I'm really looking forward to going sailing with Tom.
- sail
- {f} tehlikeli bir yolda gitmek, tehlikeli bir şekilde hareket etmek
- sail
- {f} gururla hareket etmek
- sail
- {i} yelkenler
Bütün yelkenler indirildi.
-All the sails were taken down.
O teknenin güzel yelkenleri var.
-That boat has pretty sails.
- sail
- {f} yüzdürmek
- sail
- yelkenle seyretmek
- sail
- {f} havada süzülmek
- sail
- {i} gemi ile yolculuk
- sail
- havada uçmak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the extended surface of the arm of a windmill teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- sail
the extended surface of the arm of a windmill
Heceleme
the ex·tend·ed sur·face of the arm of a wind·millTürkçe nasıl söylenir
dhi îkstendıd sırfıs ıv dhi ärm ıv ı wîndmîlTelaffuz
/ᴛʜē əkˈstendəd ˈsərfəs əv ᴛʜē ˈärm əv ə ˈwəndˌməl/ /ðiː ɪkˈstɛndəd ˈsɜrfəs əv ðiː ˈɑːrm əv ə ˈwɪndˌmɪl/
Resimler
Favoriler