the act or instance of wandering

listen to the pronunciation of the act or instance of wandering
İngilizce - Türkçe

the act or instance of wandering teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wander
başıboş dolaşmak
wander
{f} gezmek
wander
dolanıp durmak
wander
sürtmek
wander
çevreyi dolaşmak
wander
doğru yoldan ayrılmak
wander
gez

Hangi yola gitmem gerektiğini fark etmeden önce gezinerek bir saat harcadım. - I spent an hour wandering before I realised which way I needed to go.

Biraz boş zamanım vardı, bu yüzden şehri gezdim. - I had some free time, so I wandered around town.

wander
azmak
wander
belli bir amacı olmadan dolaşmak-gezmek
wander
{f} uzaklaşmak
wander
{f} kıvrıla kıvrıla gitmek
wander
{f} (from) -den sapmak/ayrılmak: wander from the subject at hand: ele alınan konudan ayrılmak
wander
wanderer: gayesizce dolaşan kimse
wander
abuk sabuk konuşmak
wander
yolu şaşırarak dolanıp durmak
wander
konudan ayrılmak
wander
sayıklama
wander
{f} dalıp gitmek
wander
{f} sapmak
İngilizce - İngilizce
wander
the act or instance of wandering

    Heceleme

    the act or in·stance of wan·der·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi äkt ır înstıns ıv wändırîng

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈakt ər ˈənstəns əv ˈwändərəɴɢ/ /ðiː ˈækt ɜr ˈɪnstəns əv ˈwɑːndɜrɪŋ/