the act of sexual intercourse

listen to the pronunciation of the act of sexual intercourse
İngilizce - Türkçe

the act of sexual intercourse teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sex
seks

Şişman ve çirkin olmayı mı yoksa zayıf ve seksi olmayı mı tercih edersiniz? - Would you rather be fat and ugly or thin and sexy?

Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir. - An intellectual is a person who has discovered something more interesting than sex.

sex
cinsiyet

Gençlik ve cinsiyetiyle ilgili bilgi işine karşı bir ön yargıya sebep olmasın diye Bayan Cockburn adını gizledi. - Mrs Cockburn concealed her name lest the knowledge of her sex and youth should produce a prejudice against her work.

Cinsiyetini değiştiremezsin. - You can't change your sexuality.

sex
{s} cinsel

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler. - Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

Yeni karikatürler çok fazla şiddet ve cinsel sahneye sahip. - Recent comics have too many violent and sexual scenes.

sex
cinsellik
the act of
eyleminin
canoodle
{f} bağrına basmak
canoodle
kucaklaş
canoodle
{f} okşamak
canoodle
{f} sarılmak
canoodle
{f} kucaklamak
sex
{i} seks, cinsel ilişki
sex
cinsliksiz
sex
{s} cinsel istek uyandıran
sex
{f} cinsiyetini belirlemek
sex
seksapel
sex
cinslik
sex
önek alt
sex
cinsiyetsiz
sex
(isim) seks, cinsellik, cinsel ilişki, cinsiyet, cins
İngilizce - İngilizce
sex
canoodle
sexual relations

I did not have sexual relations with that woman, Ms. Lewinsky – Bill Clinton (January 1998).

the act of sexual intercourse

    Heceleme

    the act of sex·u·al in·ter·course

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi äkt ıv sekşuıl întırkôrs

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈakt əv ˈseksʜo͞oəl ˈəntərˌkôrs/ /ðiː ˈækt əv ˈsɛkʃuːəl ˈɪntɜrˌkɔːrs/