tatmin edici

listen to the pronunciation of tatmin edici
Türkçe - İngilizce
satisfactory

He is, on the whole, a satisfactory student. - O, genel olarak, tatmin edici bir öğrenci.

His paper is far from satisfactory. - Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.

satisfying

The result was really satisfying. - Sonuç gerçekten tatmin ediciydi.

fulfilling
substantial
convincing
satisficer
decent
consummating
pleasurable
gratifying
masturbatory
tatmin edici olmayan
unsatisfactory

It's not ideal, but it's the least unsatisfactory solution. - Bu ideal değil, fakat en az tatmin edici olmayan çözüm.

tatmin edici olarak
satisfactorily
tatmin edici cevap
satisfactory answer
tatmin edici kontrol
satisfactory control
tatmin edici olmayan
unsatisfying
tatmin edici olmayan bir halde
unsatisfactorily
tatmin edici şekilde
satiably
tatmin et
satisfy

His explanation that a solution would take time didn't satisfy anyone. - Çözümün zaman alacağı konusundaki açıklaması kimseyi tatmin etmedi.

This did not satisfy Mary, and the relationship between them became more distant. - Bu, Mary'yi tatmin etmedi, onlar arasındaki ilişki daha mesafeli oldu.

tatmin et
make satisfied
tatmin et
{f} satisfying
tatmin et
{f} fullfilling
tatmin et
{f} satisfied

The meal satisfied his hunger. - Yemek onun açlığını tatmin etti.

Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches. - Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.

tatmin et
gratifying
tatmin et
content
tatmin et
contents
tatmin et
contented
tatmin et
gratify
tatmin edici