tarifsiz

listen to the pronunciation of tarifsiz
Türkçe - İngilizce
ineffable
indescribable

It was an indescribable situation. - Bu tarifsiz bir durumdu.

undefinable
inexpressible
indefinable
ineffable, indescribable, indefinable
unutterable
untold
Türkçe - Türkçe
Tarif edilemeyen, tarif edilemez: "İstanbul'da Boğaziçi'nde / Bir fakir Orhan Veli'yim / Veli'nin oğluyum / Tarifsiz kederler içinde."- O. V. Kanık
Anlatılamayacak derecede çok olan
Tarifi olmayan
Tarifesi olmayan
tarifsiz