tapfer teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- cesur, yiğit, yürekli
- {'tapfır} yiğit, yürekli
- cesurca
- cesaretle
tapfer teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- brave
- {s} cesur
Bütün askerler cesurdu.
-All the soldiers were brave.
Birlik, düşmanın saldırılarına karşı cesurca direndi.
-The force held out bravely against their enemy's attacks.
- brave
- {s} yiğit
Tom cesur ve yiğittir.
-Tom is brave and courageous.
- brave
- yağız
- brave
- yiğit kimse
- brave
- bravelyyiğitçe
- brave
- {s} mert
- brave
- {f} göğüs germek
- brave
- babayiğit
- brave
- {f} cesaretle karşı koymak
- brave
- şecaatli
- brave
- {i} kızılderili savaşçı
- brave
- batur
- brave
- koçak
- brave
- bıçkın
- brave
- keleş
- brave
- kahraman
Eski insanlar kahramanlık hikayelerini anlatmaktan hoşlanmışlar.
-Ancient people liked to tell stories of bravery.
Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir.
-This country remains the land of the free because there are so many brave to fight for it.
- brave
- cesaretle karşılamak
- brave
- (sıfat) mert, yiğit, cesur, yürekli, kahraman, görkemli, şahane
- brave
- (isim) kızılderili savaşçı, kızılderili savaşçılar
İlgili Terimler
tapfer teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- courageous
- valorous
- brave
- valiantly
- valourous
- bravely
She held her head up bravely.
-Sie hielt tapfer ihren Kopf hoch.
The British troops fought bravely, but were unable to stop the Germans.
-Die britischen Truppen schlugen sich tapfer, waren aber außerstande, die Deutschen aufzuhalten.
- gamely
- pluckily
- plucky
- courageously
- valorously
- valiant
- bold
- gritty
- gutsy
- tapfer ertragen
- braved
- tapfer ertragen
- to brave
- tapfer ertragend
- braving
- tapfer sein
- to clench (teeth)
- Es ist leicht, aus sicherer Entfernung tapfer zu sein.
- It's easy to be brave from a safe distance
- Halt Dich tapfer!
- Be brave!
- Halt Dich tapfer!
- Have courage!
- Sei tapfer!
- Take heart!
- Sie haben sich tapfer gehalten.
- They put up a good fight (to hold out)
- Sie lächelte tapfer als sie vor die Kameras trat.
- She smiled bravely as she stepped in front of the cameras
- Sie machten tapfer weiter.
- They gamely carried on