tanışmayan

listen to the pronunciation of tanışmayan
Türkçe - İngilizce
unacquainted
Not usual; unfamiliar; strange
{a} not known, unusual, ignorant
{s} not acquainted, unfamiliar
If you are unacquainted with something, you do not know about it or do not have not any experience of it. I was then totally unacquainted with his poems. = unfamiliar
Not acquainted
tanış
Meet
tanış
{k} to turn out to be somebody one knows
tanış
{k} to discover that they have met each other before
tanış
{k} acquaintance (person with whom one is acquainted). ~ çıkmak
Türkçe - Türkçe

tanışmayan teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

tanış
Bildik, tanıdık: "Bazen tanış masalardan birbirine nükteli bir laf atılıyordu."- Ç. Altan
tanış
Tanıdık kimse veya yer: "Birdenbire samimileşiverdi, kırkyıllık tanış olup çıktı."- T. Buğra
tanış
Tanıdık (kimse veya yer), bildik
tanışmayan