taller, loftier, above normal, as in: prices keep getting higher

listen to the pronunciation of taller, loftier, above normal, as in: prices keep getting higher
İngilizce - Türkçe

taller, loftier, above normal, as in: prices keep getting higher teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

higher
higher education yuksek öğrenim
higher
daha yukarı

Daha yukarıya giderken hava incelir. - As you go up higher, the air becomes thinner.

higher
higher criticism Kitabı Mukaddes yazılarının tarih
higher
{s} daha yüksek

Süt sudan daha yüksek bir ısıda kaynar. - Milk boils at a higher temperature than water.

Japonya'daki hiçbir dağ Fuji dağından daha yüksek değildir. - No other mountain in Japan is higher than Mt. Fuji.

higher
amaç
higher
kaynak ve derlenmesini inceleme
higher
(sıfat) ileri
higher
bir üst

Davalı bir üst mahkemeye itiraz edecek. - The defendant will appeal to a higher court.

higher
{s} ileri
İngilizce - İngilizce
higher
taller, loftier, above normal, as in: prices keep getting higher