Tom has a hairy back.
- Tom'un tüylü bir sırtı var.
He has a hairy chest.
- Onun tüylü bir göğsü var.
The newly hatched baby birds were way too feathery.
- Yumurtadan yeni çıkmış yavru kuşlar çok tüylü idi.
He had a tiny, furry body with awkward wings.
- Onun küçük, tüylü garip kanatları olan bir vücudu vardı.
When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
- Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
You have a feather on your hair.
- Saçında bir kuş tüyü var.
I felt light as a feather.
- Kendimi tüy kadar hafif hissettim.
Tom suffocated Mary with a feather pillow.
- Tom bir kuş tüyü yastıkla Mary'yi boğdu.
This place is downright creepy.
- Bu yer tamamen tüyler ürpertici.
My down jacket keeps me quite warm.
- Tüy ceketim beni oldukça sıcak tutuyor.