İngilizce - Türkçe
street address of a person teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- residence
- ikamet
Burası Tom'un ikametgahı mı?
-Is this Tom's residence?
Sami işe gitmek için ikametinden ayrıldı.
-Sami left his residence to go to work.
- residence
- {i} ikâmet
Sami işe gitmek için ikametinden ayrıldı.
-Sami left his residence to go to work.
Burası Tom'un ikametgahı mı?
-Is this Tom's residence?
- residence
- {i} mesken
- residence
- {i} konut
Son ev Tom'un konutuydu.
-The last house was Tom's residence.
Kasaba fabrikalar ve konutlar için ayrıldı.
-The town was zoned for factories and residences.
- residence
- yaşanan yer
- residence
- ikamet müddeti
- residence
- yer
- residence
- {i} ev
- residence
- {i} oturma
O Jamaika'da oturma izni aldı.
-He took up residence in Jamaica.
- residence
- {i} konak
- residence
- residence permit ikamet tezkeresi
- residence
- {i} ikametgâh
Burası Tom'un ikametgahı mı?
-Is this Tom's residence?
- residence
- declaration of residence ikamet beyannamesi
- residence
- ikamet/ev
- residence
- {i} işyerinde yatıp kalkma
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
street address of a person teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- residence
4. You will report accidents or collisions at the Superintendent's Office at Forty-third Street, immediately on arrival, with the names and residences of witnesses.
street address of a person
Heceleme
street ad·dress of a per·sonTürkçe nasıl söylenir
strit ıdres ıv ı pırsınTelaffuz
/ˈstrēt əˈdres əv ə ˈpərsən/ /ˈstriːt əˈdrɛs əv ə ˈpɜrsən/
Resimler
Geçmiş
Favoriler