Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
- When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.
- My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
On yıl uzun bir zamandır.
- Ten years is a long time.
Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- We had a lot of snow about this time last year.
Gelecek yıl zor olacak.
- Next year will be tough.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.