Tom looked at Mary inquiringly.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
Right after my arrest I was interrogated several times.
- Tutuklanmamdan hemen sonra birkaç kez sorgulandım.
The police want to interrogate Tom.
- Polis Tom'u sorgulamak istiyor.
The detective questioned literally thousands of people about the incident.
- Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.
Have you questioned them?
- Onları sorguladın mı?
Tom looked questioningly at Mary.
- Tom Mary'ye sorgulayarak baktı.
When the police stopped him for questioning, Tom tried to make a run for it.
- Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı.