something happening or existing at the same time

İngilizce - Türkçe

something happening or existing at the same time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
concomitant: (Tıp) aynı zamanda bulunan
concomitant: beraberinde gelen
concomitant: (Tıp) bir arada bulunan
concomitant: yardım eden
concomitant: (Tıp) konkomitant
concomitant: olacağı
concomitant: concomitantly aynı zamanda olarak
concomitant: (Tıp) konkomitant: Biribrine bağlı
concomitant: birlikte olan
concomitant: tabii sonuç
concomitant: (Tıp) bir olaya refaket eden başka olaylar
concomitant: birlikte bulunan
concomitant: bir arada vuku bulan
concomitant: (sıfat) eşlik eden, beraberindeki
concomitant: {s} beraberindeki
concomitant: refakatinde olan
concomitant: doğal sonuç
Bu negatif doğal sonuçların arkasındaki ana nedenler nedir? - What are the main reasons behind these negative concomitants?
concomitant: beraberinde gelen şey

İngilizce - İngilizce

something happening or existing at the same time teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı: concomitant
It is also instructive to consider the relation of these dreams to anxiety dreams. In the dreams we have been discussing, a repressed wish has found a means of evading censorship—and the distortion which censorship involves. The invariable concomitant is that painful feelings are experienced in the dream.

something happening or existing at the same time

Heceleme

some·thing hap·pen·ing or existing at the same time

sʌmthîng häpnîng ır îgzîstîng ät dhi seym taym

/ˈsəmᴛʜəɴɢ ˈhapnəɴɢ ər əgˈzəstəɴɢ ˈat ᴛʜē ˈsām ˈtīm/ /ˈsʌmθɪŋ ˈhæpnɪŋ ɜr ɪɡˈzɪstɪŋ ˈæt ðiː ˈseɪm ˈtaɪm/

Geçmiş

Favoriler